Kayıtlar

Ocak, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
  SEKİZ YÜZ YILLIK BİR ŞAHESER: HEFT PEYKER GENCELİ NİZAMÎ HAKKINDA Necip Fazıl ’ın  Edebiyat Mahkemeleri  (1) adıyla derlenip yayınlanan kitabını okuyanlar,  Nizamî  ismini  Doğunun Büyükleri  bölümünden hatırlayacaktır.  Divan edebiyatı ile ilgilenenler de  Fuzulî  başta olmak üzere birçok şairimize ilham verdiğini okumuştur.  Leyla İle Mecnun  isimli  Mesnevî ’si bu bâbda akla gelen ilk eseridir. Bu hikâyeyi birçok şair nazma çekmiş ama eseri zamanı aşıp günümüzde bile büyük keyifle okunan iki isim kalmıştır: Birisi  Nizamî , diğeri  Fuzulî . Günümüz edebiyatında  Leyla ile Mecnun ’dan söz edildiğinde bu iki isimden birisi akla gelir. Nizamî  12. Yüzyılın ortalarında doğup 60 küsur yaşındayken 13. Yüzyılın başlarında vefat etmiş. Bizim yazımıza kaynak olan yayıncının verdiği bilgiye göre 1145 ile 1214 yılları arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. 16. Yüzyıl şairi olan  Fuzulî ’den takriben 350 sene önce yaşayıp yazdığını düşündüğümüzde  Nizamî  için  Leyla ile Mecnun’un ilk büyük ş
  BOĞA BURCUNDA YÜCELEN AY “KAPI DEĞİŞMEKLE KADER DEĞİŞMEZ” Sadreddin Konevi  hazretleri  Nefahat  isimli kitabında ( Molla Cami’nin Nefahat Ül Üns’ü ile karıştırılmasın ) ; kendisini  Muhyiddin Arabi  hazretlerinin gerçek ve son varisi olarak işaretler. Pek çok eserinde de  “onunla aynı zevke ortak ”  ve  “bilgilerinin kaynağına ve aslına muttali olmaktan”  söz eder. Bu mühim yaklaşım ilmi kuru kuruya öğrenmek ile “marifetullah” denilen ilmin hikmetini yakalamak,  özüne inmek, yani  “Ben âlemi insan, insanı da marifetime ulaşsın diye yarattım”  Kudsi Hadîsinde işaret edilen mertebe arasındaki farkın izharı olarak da değerlendirilebilir. Elbette  Mirzabeyoğlu ’nun dediği gibi “İnsan”dan kasıt O! Allah’ın Sevgilisi… “ İnsanın hakikati ” denilince “ Hakikati Ferdiyye ”nin mânâsı içinde, bilse de bilmese de, iman etse de etmese de her insan O’ndan bir nasibe sahip. İşte İnsan ve Âlem arasındaki kuvvetli bağ da böyle… Birbirinden kopması mümkün olmayan bir zincir… Bu âlem içinde dünyamıza
Resim
  TARİHİN SAVAŞ YAZDIĞI ZAMANLAR VE GÖKYÜZÜ 29 Ağustos 2016 Ptolemaios  der ki: “ Yıldız konfigürasyonları uzun zaman aralıklarından sonra öncekilerle az veya çok benzeşebilir; ancak hiçbir zaman onlarla bütünüyle aynı olamazlar “. Yani gökyüzünde bir döneme ait gözlemlenen yıldız konumları ile daha sonraki benzeşen konumlarda aynı şeyler yaşanmaz. Ama benzerlik nispetinde ihtimallere dair yakın bir fikir edinilebilir. “ Tarih tekerrürden ibarettir ” sözü bu durum ile çelişmiyor. Bilakis insanların değişmeyen davranış biçimleri karşılığında hep aynı kısırdöngü insanlık tarihinin yazgısı olmuş. Yıldızların aynı konumlarda olmasına bakmaksızın birbirine benzeyen yıldız konumları da benzer olayların yaşandığını yahut yaşanabileceğini gösteriyor. Elbet olayların tıpatıp aynı yaşanması beklenmez; çünkü insan ve kader döngüsü bir sır etrafında döner. Başrol kahramanları değiştikçe olaylar da onların tavırlarıyla yön değiştirir. Bu mevzua böyle başlamamın sebebi Türkiye’nin Suriye sınırları i