26 Şubat 2020 Çarşamba

ASTROLOJİ İLMİ... PEYGAMBER VE MEDENİYETLER

                   

  İnsanlık tarihi boyunca, gökyüzü daima insanın başını kaldırdığında hayranlıkla izlediği ve geleceği gördüğünü düşündüğü, pek çok hesaplar yaptığı, vahiyleri aldığı, meleklerin yükseldiğini ve indiğini hayal ettiği mekan olmuş, onu anlamaya çalışmış, tapınılmış ve hakkında pek çok bilgi ve sanat üretilmiş en büyük fenomen. Medeniyetler içinde bilim insanları matematik ilmi ile, zamanın kontrolünü yapmak için sadece Güneş ve Ay'ın hareketlerini hesaplamakla kalmamış, Sümer medeniyetinden Maya medeniyetine kadar pek çoğu, en girift ve zor hesapların yapıldığı yıldız hareketlerini hassasiyetle hesaplamış ve incelemişlerdir. 

  Karşımıza çıkan bu devasa ilmin boyutlarını görüp incelediğimde vahiy olduğu düşüncesi bir fikir olarak yerleşiyor ister istemez kalbime. Bu düşüncemiz  boşa değil elbet. Çünkü İmam Gazali hz. İhya u Ulumiddin kitabının birinci  cildinde astroloji ilmi hakkında; "Bu ilim İdris as'ın mucizesi idi. (Ölümünden sonra) bu ilim de kesatlaştı ve bitti" der. Ve böylece düşüncemin basit bir vehim ya da hayal olmadığını görüp seviniyorum. Her Peygamber bir medeniyet ve ilim inşa eder. Yoksa bu dünya üzerinde bunca ilim ve medeniyet vahiy olmaksızın nasıl inşa edilir ve bilinebilir olurdu. Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun meşhur ifadesinde ilan ettiği gibi;

"Peygamberler olmasa medeniyet olmazdı, insanlık olmazdı"

   Astroloji ilminin kaynakları elbette putperest kavimler ve sapkın inançlar içinde büyük bir bozulma yaşadı. Ve hala bu etkileri içinde barındırsa da ayıklayarak bu ilmin manasını kendi kaynaklarımız içinde bulabiliriz. Şimdi tekrar eski İslam kaynaklarında İslam alimlerinin bu ilimle olan temasını ve gelişimini takip edince görüyorum ki, müslüman bilim adamları bu ilmi öğrenme yoluna gitmişler hatta onu geliştirip günümüz Avrupa'sının ellerine bırakmışlardır. Bırakmışlardır diyorum, evet, çünkü Endülüs müslümanlarının yaydığı bilim çalışmaları Selçuklu ve Osmanlı döneminde de devam etse de, sonrasında varlığını yitirmiş ve hurafe ve batıl bilgiler arasına atılmış. 

   Oysa Avrupa'da "astroloji bilim mi değil mi" tartışmaları yapılırken bir yandan enstitüler kuruluyor, bir yandan eğitimler ve araştırmalar devam ediyor, yeni ekoller ve yorumlar doğuyordu.  Hatta bir zamanların Timur Sultanı ünlü  Türk matematikçi  Uluğ Bey, astronom ve astrolog olarak Batılı astrologların dikkatini çekiyor ve gökyüzünde yaptığı buluş  ve hesaplar ile hayranlık uyandırırken, başta Muhyiddin İbni Arabi hz. nin kozmoloji yorumlarını ve müslüman bilim insanlarının kitaplarını didik didik ediyorlardı. Titus Burckhardt İbni Arabi'nin (ks) kozmoloji yorumları üzerine "Muhyiddin İbni Arabi'nin Mistik Astrolojisi" isimli bir kitap bile çıkaracaktı. Her konuda olduğu gibi bu konuya da kayıtsız kalmak ihanet derecesine çıkabilirdi. Neyse ki  artık bu hususta çalışmalar yapan, çeviriler yayınlayan ve eğitimler veren sivil çalışmalar hız kazandı.

   Astroloji tarihi üzerine hızlıca bir bilgiye ulaşmak isteyenler için aşağıdaki linki tavsiye ederim;

http://www.astrolojidergisi.com/tarih.htm

   Konuyu çok uzatıp boğmak değil niyetim ama hadisenin seyrini kısaca özetlemek gerekirdi. Şimdi gelelim Gökyüzüne ve Yeni Ay'ın seyrine...

   Yeni AY astrolojide; Ay'ın 28-29 günlük döngüsünü tamamlayıp, hilal konumu ile yeni döngüsüne başlaması demektir. Hatta Araplar takvimlerini Ay'a göre düzenlemiş ve müslümanların Hicri takvim olarak kullandıkları takvim, Ay döngüsüne göre hazırlanmış ve isimlendirilmiş bir takvimdir. Ve astrologlar için de Ay döngüleri, gökyüzünün en hızlı değişen fenomeni olması sebebiyle, başlangıçların ve başlanan sürecin teşhisi için son derece önemlidir. Yeni Ay'a hangi burçta girildiği ve Dolunay arasındaki süreç, ne tür hadise ve mevzuların gündeme geleceğini ve nasıl büyüyeceğini izlemek için bir fırsattır. Hatta Ay'ın küçülmeye başladığı safha yaşamımızdaki tecridin boyutlarını ortaya koyar.

   Yeni Ay, Güneş ve Ay'ın aynı derecelerde kavuşum yaptığı matematik hesabı ile belirlenir.

   25 Ocak 2020 tarihi saat 00:40 saati ile YENİ AY - GÜNEŞ ile birlikte; 04 derece 21 dakika ile KOVA burcunda aktif olacak.


YENİ AY KOVA BURCUNDA; ÖZGÜRLÜK İHTİYACI

"Kendinin efendisi olmayan hiç kimse özgür değildir" (Epictetos)

    Kova burcu Ay ile kesiştiği zaman, Ay'ın temel konuları olan duygu, anne, hafıza, bilinçaltı ve zihin gibi konular bilinen formların dışına çıkmaya başlar. Zira Kova burcunun modern yöneticilerinden biri olan Uranus; karşı çıkışlar, asi tavırlar, tuhaf davranışlar, heyecan verici, öngörülemez, ihtilaller, entellektüel zeka yeteneği ve bilim aklını sembolize eder. Klasik yöneticisi ise Saturn'dür. Saturn ise Uranus'ün temsil ettiği tüm anlamların dışında, toplum kuralları ve kaidelerini, yöneticileri, otorite figürlerini, öğretmenleri, ataları, dede ve babayı temsil eder. 

   Ay Kova burcunda iken duygular mesafeli, soğukkanlı ve mantıklı hareket etmek ister. Duygular ile gerçek bir bağ kurmaktan uzak ve sanki kendine bir yabancı gibidir. İnsanlarla iletişim kurma konusunda başarılıdır ama onlarla arasında bir bağ kurmaz. Arkadaşlıklar konusunda son derece canlı, heyecanlı, zeki ve hazırcevaplılığı ile dikkat çeker ama duygusal bağlılık konusunda başarılı olamaz ve yoğun duygulardan uzak durur. Oysa ihtiyacı olan şey yakın, güvenilir ve sadık ruh bağı kurabileceği bir dostluktur. Bu kişi hem toplumun içinde hem de kendini onlardan tecrid etmiş bir kişidir. Özellikle duygusal olarak kendisini bir yere bağlı hissedemez. Fazla yakınlıktan huzursuz olur, taşkın ve kolayca terkeden, yüzeysel ve saplantılı özgürlük ihtiyacı rahatsız edici bir huzursuzluk verir. Yeni olan her şeye açık bir kapısı olsa da sabit bir burç olması sebebiyle kolay kolay fikir değiştiren bir mizacı da yoktur.

   Güneş'in de Kova burcuna geçtiği bu süreç; Birey olmanın ve bireyin, toplumun dışında kendi benliğini, ruhunu ve farklılığını keşfetmesi beklenir. Düşünme yeteneği ile kendini gösteren zekası benliğini de diğer insanlardan ayıran en önemli özelliği olarak dikkat çeker. Bir yandan özgür olmak isterken bir yandan toplumun kuralları içinde mecbur kaldığı bir süreci yaşar. Kendisinin düşündüğü anlamda bir bağımsızlık manevrasından yoksun kalır. Birey olma sürecini sağlıklı bir biçimde geliştiremeyen Güneş Kova burcu, tuhaf özgürlük alanları bulur kendince ama, aslında bu durum kendisini kandırmaya başladığı korkunç bir sonun başlangıcı gibidir. Gerçek bir özgürlüğün değil de nefsin arzularının baskısı altında, ona bağımlı arzular geliştirdikçe her şeye zarar vermeye başlar.  Özgürlük isteği korkunç bir kapana ve buhrana dönüşebilir. Çünkü yönetici Saturn toplum ahlak ve kurallarını hiçe sayan özgürlüğün bedelinin hesabını soran bir sembol olarak, tepesinde bekler. Ve vakti  geldiğinde gerekli darbe iner. Çünkü Saturn düzenin yönetimini ve devamını, ahlakını ve kaidelerini sert bir biçimde hatırlatır. 

   Kova burçlarının haritalarında Saturn'ün konumu ve açıları özellikle Ay ve Güneş ile çok önemli bir yer tutar. Çünkü  Saturn terbiye eden bir öğretici sembolü olarak orada bekler. Haritalarında Saturn'ün sert açıları olan Kova burçlarının, "özgürlük" anlayışlarını çok iyi  terbiye etmeleri gereken, sıkıntılı bir döngü ve ilişkiler içinde bulabilirler kendilerini. Bu durumu görmezden gelmenin bir faydası olmaz. Ağır travmatik süreçler artar gitgide... Sebebi ise sadece kendilerine odaklı, bencil bir özgürlük ihtiyacı ile nefslerinin arzusu içinde esarete bağımlı yaşamaları... Böylece özgürlük kelimesi içi ve anlamı boşaltılmış bir arzu olarak kalakalır. 

DABİH YILDIZI İLE KAVUŞUM

    Bu yıldız Oğlak takımyıldızının baş kısmında bulunur. Özellikle 04:03 derece Kova burçları bu yıldızın etkisi içindedir. Güneş ve Ay kavuşumuna eşlik eden bu yıldız -adı üstünde- doğası gereği Saturn Venüs doğası taşır. Bunun anlamı ise, bu yıldızın, güçlü olma, güçlü görünme ya da önemli bir konuma sahip olmasının bedeli olan sıkıntıları ve zorlukları göğüslemesi gerektiğini ve ilişkilerde zorlukları anlatır.

   Dabih yıldızının Güneş ile kavuşumu; ayrılığı, şüpheyi, güvensizliği ve arkadaş kayıplarına işaret eder. Kamuda önemli bir görevi de sembolize eder. 

    Dabih yıldızının Ay ile kavuşumu; iş dünyasında başarı ve serveti, etkili konumda olmayı, tutkulu davranışları yüzünden karşı cinsle sorunlar yaşamaya işaret eder. ( Vivian e. Robson - Astrolojide Sabit Yıldızlar)

KAMER MENZİLLERİ VE SA'D UL DABİH

   Müslüman alimlerin ve İbni Arabi hz.'nin kozmolojisini anlatan Ay menzillerinde ise bu döngü Sa'd ul Dabih olarak geçer. Yani "Kurban Kesenin Saadeti". Menzil bu ismi adını verdiklerini Dabih yıldızından alır. Ve yıldızın orjinal ismi Arapça kökenli olması sebebiyle dikkat çekici değil mi?

   Oğlak burcunun 25. derecesi ile Kova burcunun 8. derecesi arasındadır. Ay'ın bu menzildeki hareketi  sıkıntılı bir dönemi işaret eder.

   İbni Arabi hz. bu menzilde madenlerin yaratıldığını ve madenlerin en üst kemal mertebesinin ise altın olduğundan bahseder. Yönetici esma Allah'ın Aziz ismidir. Madenlerin bozulması kendi özündeki kemale erişememesi konularının yanısıra İnsan konusu ve meselesi olarak  durumu yorumlamak gerekir ise... her insan kendi özündeki cevhere ulaşmak ile mükellef olduğu süreci anlatır aynı zamanda.

AZİZ OLMAK ÜZERİNE; "BİR BEN VARDIR BENDE BENDEN İÇERU"


   Bu menzilde bireyin kendi özündeki cevhere ulaşması beklenir. Peki cevherler yani değerli taşlar ve madenler nasıl oluşur? Toprağın derinliklerinde asırlarca olgunlaşmayı bekleyen cevherler çok zorlu süreçlerden geçer. İşte insanın kendi kemalatına ermesinde, bu menzilde madenlerin oluşumu gibi, buna benzer sıkıntılar açığa çıkar. Baskıların olduğu, yalnızlığın arttığı, tecrid edilmiş ve yalıtılmış bir psikolojik - ruhi süreç... Bu menzilin doğasını anlamayı başarabilir isek zorlukların ve sıkıntıların manasını da anlamak kolaylaşacak.

   Aziz esmasının kulda tecellisi; kulunu günahlardan temizlemek, cevherine ulaşması için gerekli baskıları açığa çıkarmak ve zorluklar ile yüzleşmesini sağlayarak onu makamına ulaştırmak ve aziz kılmak ister. Bu menzil içinde gezegenleri olanların bu hususta ayrı bir gayret sarfetmeleri gerekir. Çünkü irade heva, hevs ve arzuların peşinde koşmak şeklinde açığa çıktığında, bir süre sonra, engeller, baskılar, zorluklar ve sıkıntılar kendiliğnden devreye girer. ta ki Allah'ın iradesi yani kulunda murad ettiği mana ve cevher açığa çıksın!

     İşte tam da burada, Sa'dul Dabih yani "Kurban Kesenin Saadeti" manası kendini açık eder. Nefsinin arzularını kurban eden kulun saadeti... İşte bu yeni Ay'ın konusu, sınavları ve hususi özelliği bundan ibaret... VesSelam...


    

   
     

YENİ AY BALIK BURCUNDA; FOMALHAUD!

"HER ŞEYİN BİLGİSİ RUHTA GİZLİDİR"

Tarih boyunca insanın "hikmet bilgisi" arayışı, Peygamberler'in telkin ve tebliğleri ile açığa çıkan bir arayış olmuştur. Antik çağ filozoflarıyla karşılaştığımızda Sokrates ile karşımıza çıkan sürecin, Batı felsefe tarihinin miladı kabul edildiğini biliriz. Ahlaki ve ruhi bilgilerinin çoğu, neredeyse hepimizin zaten kabul ettiği "vahiy kaynaklı" hakikatler ve hikmetler olduğu aşikar bir düşünce adamı... Keza başlıkta onun bir sözünü kullanmam ise hiç de tesadüfi değil. 

Çünkü yeni Ay'ın Balık burcunda, Fem'ul Hut -Fomalhaud- yıldızı ile kavuşumu; tam da bahsini ettiğimiz ruhi bilginin insanda açığa çıkmasını, manevi yol gösterici bir lideri, zorluklar ve sıkıntılardan sonra açığa çıkan hikmeti, manevi hediyeleri, ruhi zekayı, yüksek idealleri ve rüyaları, erdemli olmayı, soylu ve güzel ahlakı temsil eder. Güneyin gözcüsü, bekçisi, komutanı olarak anlatır Persler bu yıldızı... ve "Her şeyin bilgisi ruhta gizlidir" "Bir şey biliyorsam o da hiç bir şey bilmediğimdir" hakikatlerini, bu yıldızın kaynağından çıkmış, ruhi tekamülü anlatan manalar olarak alabiliriz. 

Şehit mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu, kendi haritasında "Fem'ul Hut" yıldızını parlatan bir mütefekkir olarak, "Hut yani Balık" sembolizmi hakkında mevzumuza derinlik kazandıran şöyle nefis bir açıklama getirmiştir;

" "Öyleyse "el-Hut; balık" sembolizmi geniş açılı bir biçimde "ölüm ve doğuş" fikrini sembolize ederken, bu muhtevaya bağlı olarak, bilgiler ve disiplinler arası karşılaşmaların gerekli ve hayati değerde olduğuna dikkat çekmektedir... Şu halde bir açılma ve genişleme fikrini zaten tedai eden "balık", kusursuz bilgiye veya en az kusurlu bilgiye ulaşmak için, bütünlüğü ifade eden bilgi çemberinin bitişmesi için, onu elde etmek isteyenin çok yönlü temaslar ve karşılaşmalar yolunda olması ve "bütün"ün parçaları olan bilgilerle yüzyüze gelmesi gerektiğini dile getirir." 
(Büyük Muztaribler - sahife 42)

YENİ AY... "RECEB ALLAH'IN AYI" 

 Receb ayının müslümanlar için manevi değeri, Allah Sevgilisi'nin; "Receb ayı Allah'ın ayıdır" hadisi ile, hürmeti ve tazimi kalbimizde artırırken... bu ayda tüm günahlara, kızgınlıklara ve düşmanlıklara kör ve sağır olmanın faziletlerinden bahsederken, ruhi kuvvetlerin yükseleceğinden, kalbi ilimlerin açılacağından bahseder Allah dostları... Fomalhaud yıldızının da bu faziletleri ihata eden yüksek bir manası var. İşaret ettiği manevi terbiye de bu istikamet üzere olan yüksek bir ahlakı, inancı ve düşünce sistemini inşa eder. (03 53 derece Balık burcunda etkili olan bu yıldızın haritalarınızda bulunup bulunmadığını inceleyebilirsiniz.)

SA'D UL AHBİYYE MENZİLİ ... KAVİ ESMASI ... MELEKLER MERTEBESİ...

Niyetin ve ahlakın güzelliği nisbetinde manevi yardımın (melekler) erişeceği bir anlam içerir. Üstelik bu yıldız etkisi haritalarında güçlü olan kişiler, güzel niyet, güzel ahlak ve yüksek idealleri Allah için yapmanın güzelliğini taşıyamazlar ise, ağır ve zor imtihanlar ve sıkıntılar baş gösterebilir. Ayrıca bu yıldızın, bilim insanı, yazarlık, düşünür - mütefekkir ve sanat yeteneklerini temsil etmesinin yanısıra, bunların doğuştan geldiği ruhi bir yetenek ile "deha"nın doğuşunu da anlatır. Hz. İsa'nın doğumunu ve Cebrail as ile açığa çıkan, İnsanın  melek ile ruhi tekamülünü... Bu tekamülün hem insani  yaratılış şeklinin, erkek olmadan, sadece Allah'ın "kün" emriyle, çok özel bir mertebede kadında gerçekleştiği bu mucize ile, yaratıcının "yaratma kuvvetinin sonsuzluğunu" anlatan manaları açığa çıkar. Bu ise  kulların üzerinde, yüksek bir imani seviyede Rabbini bilmeyi ve her şeyde ilahi fikri ve vahyi anlama yeteneklerini sınar. Bu sınama herkesin kuvvetine göre olacağından, iman mertebeleri de ona göre belirlenir. Çok kuvvetli bir aya çok kuvvetli bir yıldızın eşliğinde bu manalar ile giriyor olmamız, bu sürecin lehimize gelişeceği, dua ve ibadetlerin ve bilhassa tefekkürün ve ilmin çok kıymetlendiği, kat be kat yüksek karşılıklarının olduğunu bilerek değerlendirmek gerekir.

GÜNEŞ VE AY KAVUŞUMU (FOMALHAUD YILDIZI), URANUS VE SERATAN YILDIZI

Yeni Ay etkisine çok hızlı bir giriş yaptık bile malesef. Uranus Mars arasında gerçekleşen riskli açı, Yeni Ay'a girerken aktif hale gelerek; can kaybına sebep olan Van depremi ile hayatlarını kaybeden insanlarımızın acısı ve son dönemde artan şehit haberleri ile bizi sarstı! Ama görünen o ki, yeni Ay'ın işaretleri bunların daha bir başlangıç ya da küçük birer haberci olduğunu anlatır gibi... Bunu söylememin nedeni ise; Uranus'ün Seratan yıldızı ile yapacağı kavuşumda yatıyor. Seratan yıldızının, bedensel yaralanmaları, yenilgileri, yangın, savaş ve deprem gibi afetler ile ağır bir yıkımı sembolize eder. Hatta bu şiddetli doğa, insanda, akılsızca ve düşüncesizce açığa çıkan eylemler ile kendini gösterirse, şiddetli bir tehlike kapıda demektir. 

BEDİİ ESMASI... BOĞA BURCUNDA VE SERETAN MENZİLİNDE, BENZERSİZ YARATILIŞ MANASI İLE YENİ DÜNYA DÜZENİNİN YENİDEN VE BENZERSİZ YEPYENİ BİR OLUŞUM İLE VAROLUŞU HAZIRLIĞINDA... 

Seretan yıldızının etkisi 6 Mart tarihinde Uranus ile aktif hale gelecek. Bu dönem içinde Venüs Uranus kavuşumunun, Seretan yıldızı ile, ilişkilerde daha yıkıcı ve sıkıntılı dönemleri tecrübe edeceğimiz düşünülürse... ne kadar cazip ve hoş görünürse görünsün karşımıza çıkan yeni-süpriz insanlar -özellikle kadınlar - beklenmedik ve ani sıkıntılara ve hiç beklemediğimiz dertlere ve belalara sebep olabilir. Özellikle Merkür retrosu ve güneydüğüm etkileşimi ile geçmiş dönemden kalan hayaletlerin sıkıntılarını başımıza bela edebilir. Hele Saturn Pluto kavuşumu aktif iken, bu durum çok sıkıntılı ve ağır bir imtihana dönüşür. Bunu anlayıp, görme ve bilme feraseti ile amel edebilirsek ve sadaka ile belalardan korunmayı niyet ederek, yardıma ihtiyacı olan canlı ve insanlara yardım edebilirsek ne ala! Çünkü Mümit esmasının aktif olduğu bu menzil, ilahi irade ve terbiye, nefsin toprak mertebesinde kalarak, arzularının terbiye edilmesi için gerekli döngüsünü harekete geçirecektir.

Ama sanatçıların, yazarların ve ilim insanlarının bu dönemde kendilerini çalışmalarına adamaları, etrafları ile meşgul olmadan verimli, sıradışı ve orjinal çalışmalar yapmaları için çok uygun bir dönemdir. Bedii esmasının aktif olduğu bu menzilde - Seratan menzilinde - yeni kararlar almak veya bir şeylere başlamak uygun görülmez. Ama fikir ve düşünce faaliyetleri için mükemmel bir dönemdir. 

Özellikle 8 Mart tarihi; Güneş Neptün kavuşumunun (Balık Burcu), Jüpiter Pluto kavuşumuna (Oğlak Burcu) sextil açısı Türkiye haritasında tam tepe noktasını aktif ediyor. Özellikle yedinci ev konuları yani dış ilişkiler, açık düşmanlar, savaş konularının aktif olduğu güç savaşlarını tecrübe ederken, geri dönüşü olmayan adımlar atılıyor. Tüm dünyanın dönüşümün eşiğinde olduğu "düzen kaosu" her yeri ve her şeyi alt üst ediyor. Burada "üstün nizam ve yönetim" anlayışını fikri ve ahlaki düzeyde geliştirmek, bu çağın "öncü" vasfını kuşanmaya sebep olur. Bunun olmaması ve bu halin hem fikri hem ahlaki seviyede sahip çıkılmaması neticesinde, Seretan menzilinin tüm dünyayı alt üst eden sürecini biz de deneyimleyeceğiz demektir.

28 Marta kadar aktif olan Uranus Seretan yıldızı  beklenmedik bir çok sıkıntıları gösteriyor. Bu süreçte Türkiye'de aktif deprem hatları üzerinde büyük bir depremin gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğunu söylemek  ise kahinlik olmaz sanırım. 

Dua... dua... dua... Ve's SELAM...



                    HİCRİ YILBAŞI - YENİ AY YENGEÇ BURCUNDA YENİ AY YENGEÇ BURCUNDA ALHENA MENZİLİNDE     Güneş Ay kavuşumuna -Yeni Ay- eşli...