YENİ AY İKİZLER BURCUNDA... ALDEBARAN MENZİLİNDE




GEÇMİŞ VE GELECEK SAKLIDIR ANDA

"İnsan dilinin altında saklıdır" hz. Ali

   İletişim, haberleşme ve kardeşler… akla gelir İkizler burcu deyince. Merkür de yönetici olduğu burçta yani Merkür İkizler burcunda. Meraklı, sabırsız, hızlı ve pratik olmak hareketlerde en göze çarpıcı unsurlardan. Her şeye kendi mantık çerçevesinden yaklaşan, öğrenmek isteyen, haber almak, haber vermek, bilgiyi taşımak ve ulaştırmak isteyen benlik, duygulara da hakim olunca hisler sadece mantık aklını kullanma eğilimi içinde olur.

   Duygular ve hisler ile tam bir bağ kurmayı başaramaz ise yüzeysel duygular sarabilir insanı. Ya da duyguların saçma bir ayakbağı olduğu düşüncesi kalpte hakim olur. Doğru olabilir bu düşünce yerine göre ama peki ya hisler? Hislerin de mantıkla bağdaşmayan yönleri vardır. Nereden geldiği anlaşılmaz ve bilinmez duygulara dahi yön verebilir bu hisler. Bunları anlamak yerine görmezden gelebilir Ay İkizler burcunda iken. Her şeyin kendi mantık kalıbı ya da kuralı içinde yürümesi onun için yeterli olsa da hayat bu kadar düz değil ve yaşam insani duyguların arenasında bir keşmekeş halini alır çoğunlukla.

   Aslında Ay İkizler burcunda iken; duygular ve hisler rasyonel akla hizmet eder. Duyguların karmaşık dünyası tam bir veri akışına dönüşür. Hele Merkür de İkizler burcunda iken… Duygular, düşünce ve iletişim alanında kendine ait bir yer bulur. Yani hislerin, duyguların düşünce yoluyla konuşarak kelime ve sözlere dökülüşü gibi akışına şahit oluruz. Duygulara ve hislere aklın ve mantığın hükmettiği bir takım bilim ve fikir kalıpları içinde anlamaya çalışmak için çabalar iken ya da  bu tür çalışmalara yönelmiş olarak bulacağız belki de kendimizi. Bu süreç duyguları ve hisleri bir bilgi ve veri akışı gibi değerlendirdiğimiz hatta bu vesile ile kalbe ve ruha inen bilgilere dahi ulaşıp manevi bir bilgi akışı elde edebileceğimiz ve bunları değerlendirebileceğimiz bir süreç olabilir, çünkü Merkür İkizler burcunda! Öyle ise yüzeysel bir duygu ve his arenasında onları görmezden gelmek yerine, duyguların ve hislerin asıl kaynağı kalp ve ruh ile bağlantıya geçilebilir ve bu kaynaktan kendimize ait pek çok bilgiye ulaşabiliriz. Unutmayın çünkü hem Ay hem Güneş hem de Merkür İkizler burcunda.

   Bu yeni Ay İkizler burcu manası içinde bize yepyeni bilgiler va’d ediyor.

   Mars’ın Yengeç burcunda düşük olarak görülmesi, Yengeç burcunun, yüksek merhamet, şefkat, koruma, kollama ve annelik yapma özelliklerinin yüksekliğinden… Çünkü Mars savaşmak, mücadele etmek, gerekirse savaştığı şey uğruna kan dökmek ister. Ama Yengeç burcunda bunu tam olarak gösteremez. Bu yüzden bu durumu “ pasif agresif” tutum olarak değerlendirir astrologlar. Ama ayrıca şunu gözden kaçırmamak gerekir ki Yengeç burcu vatanı ve vatan topraklarını da temsil eder. Bu bakımdan askerlerin vatan uğrunda, vatan toprakları uğrunda mücadele yeteneği, kuvveti ve manevi tesiri ise su götürmez bir gerçek.

TÜRKİYE HARİTASINDA YENİ AY

   On ikinci evde bulunan Yeni Ay, Türkiye için, geçmiş ile alakalı bazı sürpriz bilgilerin açığa çıkışını ve bu bilgilerin halkı da etkileyecek tesir içine gireceği… bununla birlikte Yengeç burcundaki Mars’ ın yine Türkiye haritasında birinci evde bulunan Pluto ile kavuşum içinde olacağı göz önünde bulundurulursa; Ay’ın hareketinin ne denli mühim olduğu açığa çıkıyor. Çünkü Ay hızlı hareketi ile bilgiyi halkın tepkisine doğru iletiyor ve görünen o ki halk açığa çıkan bu bilgilere hiç de hoş tepkiler vermeyebilir. Hatta bu durum bir hayli sarsıcı ve şaşırtıcı etkileri ile yüksek etkili eylemlere sebep olabilir.

   Haritada 12. Ev; hükümetin gizli düşmanlarını, casusları, sabotajları, suç ve suçluları, hapishane ve yardım kuruluşlarını temsil eder. Ay ise kadınları ve kadınlara olan tutumu… Kadın üzerinde açığa çıkan bir konu, bilgi ya da haber de olabilir

Batılı astrologlara göre Aldebaran, hristiyanların müslümanlara karşı yaptığı haçlı savaşlarında hristiyanları temsil eder. Tam karşısında duran Antares ise müslümanları... 


Türkiye haritasında 12. evde bulunan Aldebaran, eğer hristiyan alemi ise bu durumda sınırlarımızda olan hareketlilik ile ilgili daha dikkatli olmakta fayda var gibi gözüküyor. Bu durum düşmanın gizli işler çevirdiği ile ilgili bilgilere işaret ediyor da olabilir. Toplumu etkileyecek bazı güçlü hareketler açığa çıkabilir. 

Yengeç burcunda olan Mars, hareketin, gücün ve şiddetin duygu ve hisler arenasında ortaya çıkacağını işaret ediyor. Bu Mars her ne kadar pasif agresif bir tutum sergilese de mesele vatan, millet gibi duyguların açığa çıktığı bir alan olunca ve üstelik Pluto ile kavuşum yapınca, duygu ve hislerin  hareketi sarsıcı ve çok güçlü bir etki ile tesir edeceği görülüyor. Esasında bu duyguların manipüle edilmesi de mümkün…

   Pluto’nun ülke haritasında birinci ev girişinde duruşu, zaten pek çok gizli saklı hareketleri, yer altı yıkıcı faaliyetlerini, gizli polisi, yıkım ve yenilenmeyi sembolize ediyor.    

   Sue Tompkins “Astrolojide Açılar” kitabında Mars Pluto kavuşumu için şöyle diyor;
“Ölünceye kadar savaş. Hayatta kalma mücadelesi. Kazanmaya zorlama. Gücün dayatılması. Cinsel güç. Gömülü öfke
Mars ve Pluto birlikte, genellikle bir tecavüzün, tecavüzün cinsel anlamıyla ilgili düşüncelerin göstergeleri olarak düşünülür.”

   Son zamanlarda ülkemizde cinsel suçların artışı ve sapkın yayınların mahkemelerde ve yargı önünde ciddi bir karşılık bulamaması da apayrı bir sorun olarak ülke gündeminde. Özellikle küçücük çocuklar ve onların bedenleri üzerinde açığa çıkan şiddet toplumu bir hayli rahatsız ediyor. Bunun için daha güçlü hatta suçluyu, katili ya da tecavüzcüyü ölüm cezası ile cezalandırma isteği toplumda gitgide artıyor.

Ayrıca hapishaneler ve suçlular ile ilgili bir takım yeni haberler ve bilgiler gündeme gelebilir. Keza son zamanlarda iyice alevlenen "af" tartışması ile ilgili yeni bilgiler açığa çıkabilir.

   Türkiye haritasında transit Mars’ın hareketi özellikle beşinci evde ve natal Güneş ile üçgen açı içinde iken, çocuklar üzerinden aldığımız üstüste kaza, ölüm, istismar ve cinsel şiddet içeren olayların arttığını gözlemledim.

   Yeni Ay ile harekete geçen Mars ise Pluto kavuşumu ile bu sefer natal haritada Akrep Venüs ile üçgen açı yapıyor beşinci evde yine… genç nüfus ve kadınlar ile ilgili konularda, cinsel meseleler üzerinde olumsuz ve sıkıntılı haberler devam edeceğe benziyor. Özellikle “cinsellik ve sanat” konularının, hangi seviyede istismara girip girmeyeceği tartışmaları da devam edecek gibi görünüyor.

   Ama Mars’ ın askerlerimizi de temsil ettiği düşünülünce, umarım aldığımız şehit haberleri Pluto kavuşumu ile daha yüksek bir seviyeye çıkmaz. Malum bu açı “ ölünceye kadar savaş ve hayatta kalma mücadelesi” anlamlarını içerir. Pluto ise Mars ile birleşince şiddetin gücü yükselir ki bu aynı zamanda ölüm demektir. Mars’ın Yengeç burcundaki hareketi devam ederken, Yengeç burcunun yöneticisi Ay’ın hareketlerinin Mars üzerindeki etkisi bir hayli güçlü olacağa benzer, Haziran ayının son gününe kadar. Duygu ve hislerin kontrolü önemli bir konu haline gelebilir.

   Özellikle Yengeç ve Oğlak, Koç ve Terazi burçlarını etkileyecek bir süreç. Öncü burçları harekete geçiren Ay aslında İkizler burcundaki hareketiyle Başak ve Balık, İkizler ve Yay burçlarını da etkisine alarak yeni aya giriş yapacak. Özellikle bu burçlarda + 5 -5 oniki derecede gezegenleri olanlar…


Bu durum ülke yöneticilerini de yakından ilgilendiren bir mesele olduğu aşikar!

AY ALDEBARAN MENZILINDE ALDEBARAN ILE KAVUSUNCA

Kraliyet yıldızlarından…” Boğa’nın gözü”… Gökyüzünün muhafızlarından…”Doğunun gözcüsü”…

“ Şeref, zeka, iyi niyet, kararlılık, bütünlük, popülerlik, cesaret, vahşet, sorumluluk içeren pozisyon, kamu onuru, güç ve servet, şiddet ve hastalık” der Robson. Hatta görüntüsü için; “ Tanrı’nın veya uçan bir adamın görüntüsüdür” der.



Bu menzil “Heba” mertebesini anlatır. Ha harfi ile ilgili ve yönetici Esma “Ahir” esması…
Salih Mirzabeyoğlu “ Ölüm Odası” yazılarından birinde bu menzil hakkında dikkatimi çeken önemli bir açıklama yapıyor;

“Ha harfi yaratmanın son mertebesi HEBA ile ilgili; Şekil veren, ama O kendi şekli olmayan. Allah’ ın “Ahir” ismi ile ilgili… “ Şekil – suret” bir kumaştan elbise biçilmesi gibi, -küme gibi- bir bozma işidir de; bu, yeni şekil vermek üzere şekli bozmak işi ifade ettiğinde,” olacak olanı” nı da yapacak “ Heba – Şekil veren, o şekil olmayan” a “sonra, fazla fazladan, kütle veren” manasını da kapsar. Bunun kamer menzili “Deberan – Bozan, bozguna uğrayan” olmasını, bu çerçevede düşünmeli. Deberan menzili, Boğa burcunda yer alan Beş yıldız” ( Ölüm Odası B/7:” Birden Parlayan Yıldız” 215)

HEBA mertebesini anlamak için İbni Arabi hz. “Fütuhat” ında hz. Ali’ye başvurarak şöyle açıklıyor;

“Heba’ ya gelince, o da Arapçada zikredilmiş bir kelimedir. Allah şöyle buyurur: “ O saçılmış heba idi”. Ali b. Ebu Talib de bu cevherin bütün tabii suretlere yayıldığını ve hiçbir suretin ondan mahrum kalmadığını
-çünkü her suret onun içindedir- gördüğünde onu heba diye isimlendirmiştir. Söz konusu heba, her surette kendi hakikatiyle bulunur: Bölünmez, parçalanmaz ve eksiklikle nitelenmez. Bilakis o, bütün beyaz şeylerde zatı ve hakikati ile bulunan beyaz gibidir. Şöyle denilemez:
 Şu beyazda meydana geldiği ölçüde bir miktar beyazlıktan eksilmiştir. İşte bu cevherin durumu da böyledir” ( Fütuhatı Mekkiyye -1. Cilt – sf 346)

“Nedir Heba?” diye sorduğumuzda yaratılan her şeyin özü ve cevheri olarak karşımıza çıkıyor. O yüzden Salih Mirzabeyoğlu “Deberan” anlamını “Heba” maddesi ile aynı potada eritiyor ve manalar birbirini tamamlıyor, Ahir esmasının yönetiminde.

Fizikte “ Tanrı Parçacığı” lafzının mecazen de olsa ifade ettiği manaya dikkati çekerek “Kuvantum – Atomaltı parçacıklar” meselesi üzerinde devam eder ve bu işin;
 “Yaratma – Yaratıcılık” ile ilgisinin, “mutlak fikri, ölçüleri mutlak olan” diye ister istemez işaretliyor… Mutlak Varlık olmadan, bildirdiği olmaz; ve O’na bilgi olmadan, O’nu varoluşan tarzda bilmek de olmaz…”

Yazısının daha sonraki kısımlarında “Karanlık Madde” ye de değinir ve bunun için; “Kainatın esrarlı “Gaib” maddesidir” der ve bunun Heba ile ilgisini açıklar.

Ewt mevzu sadece burçlar değil onların ilahi düzende işaret ettikleri manalar… işte astrolojiye bu cepheden bir bütün olarak bakabildiğimizde yaratılışın özündeki kuralların kainatı nasıl da bir bütün olarak sardığına şahit oluyor ve teslim oluyoruz. Kadercilik denmez buna “ Kadere iman etmek” denir. Kadercilik denmez buna “ Allah’a iman” denir. Tüm bu mertebeler içerisinde makrokozmos içinden mikrokozmosa kadar aynı düzenin hiç sarsılmadan takibidir bu.

TAKİP dedim, bu kelime boşa söylenmiş olamaz. Çünkü AlDeberan anlamını astrologlar “ Takipçi” olarak değerlendirirken, “bu ismin anlamının bu yıldıza niçin verildiğini anlamadıklarını, çünkü her Yıldız’ın birbirini takip ettiğini söyleyerek” bir sonuca ulaşamazlar. 

Oysa “ Takipçi – AlDeberan” ismini yaratılışın düzeninin takibinde önemli rol oynamasından alır. Çünkü Ahir esması bu menzilde yaratılışa noktayı koyar. “Heba” maddesi diyerek hz. Ali ile başladığımız ilim yolu, bugün hala fizikçilerin adını koymaya çalıştıkları “ Tanrı Parçacığı ve Karanlık Madde” tesbitleriyle devam ediyor.

Bakınız Sadreddin Konevi bulunduğumuz bu ilmi konum içinde, menzilin yöneticisi “Ahir” esmasının açıklamalarında bize nasıl ışık tutuyor. Ve bu menzillerin yönetici esmalarının tesadüfi ya da rastgele bir seçim olmadığını gösteriyor! Diyor ki:

“Hak, evvel olduğunda, insan el Ahir olur, çünkü insan, vücûd mertebelerinin sonuncusunda bulunmaktadır.

Ayrıca insan, alemlerin işinin kendisine dönmesi itibarıyla da el Ahir’ dir, bu dönmenin nedeni, alemlerin nizamının zuhur etmesi ve insanın varlığıyla onların mamur olmasıdır; bu nedenle insanın alemden ayrılıp, ahirete intikal etmesiyle dünya işleri bozulur ve iş ahiret diyarına intikal eder”

Bu Esma’nın menzil üzerindeki etkisi de bu seviyeden bakınca her şeyin yerli yerinde anlamlar içinde bulunduğunu görüyorum. İnsan yaratılışta son nokta ve tüm işlerin kendisinde düğümlendiği mana… ölümü dünya içinde bir “bozulma” demek. Ve insan bu anlamda yaratılışta “Takipçi” ve son nokta Ahir…

SON UÇ

Bunca bilgiler, ilmi fikri açılımlar ve burçlar zaviyesinden her ne olursa olsun mesele insan… İnsan kendini bilmeli, ama nasıl? Her cephesiyle, nefsinden başlayarak ve ruhunun her nefesindeki kademeleri bir bir izleyerek, takip ederek her nefesinin hakkını vermeli, verebilmeli.

Bu ay bilgi alış verişi, haberleşmeler ve iletişim hususunda her meselenin, her haberin, her konuşmanın hakkını vermeli. Ve bu ay yepyeni bilgiler, haberler ışığında son biçimini alır her şey… Ama dikkat edin gerçekten bir bozguncuya dönüşmesin nefsiniz… Çünkü bu menzil sadece mülk ile alakalı işler için bir fırsat sunar ama konuşarak bozgunculuk çıkaranlar için ise son pek de hayırlı olmayabilir. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOÇ VE BALIK BURÇLARININ STELYUMUNDA İKİ DEHA

AY BELDE MENZİLİNDE ; NUNKİ VE ASCELLA

GÜNEŞ MERKÜR KAVUŞUMU -CAZİMİ- ZUBENESCHAMALİ YILDIZI ... ADALET SAVAŞÇISI DOLUNAYI