GÜNEŞ MERKÜR KAVUŞUMU -CAZİMİ- ZUBENESCHAMALİ YILDIZI ... ADALET SAVAŞÇISI DOLUNAYI
Gerek astronomik gerekse astrolojik anlamda önem arzeden "Merkür Geçişi", manevi seviyede de çok mühim bir menzilden geçiyor. ZUBANA menzili daha önceki yazılarımda da detaylıca bahsettiğim önemli menzillerden biri. Zubana menzilinin Zubeneschamali yıldızı ile de kavuşum yapması, hem menzilin hem de yıldızın etkisi ile Merkür'ün Güneş ile kavuşumunu daha da önemli kılıyor. Üstelik Merkür mertebesi olarak geçer ve hz. İsa'nın makamı olarak işaretler İbni Arabi hz. Peki, tüm bunlar ne demek?
Merkür'ün en güçlü seviyeye ulaştığı bu menzil, Akrep Burcu'nun 8. derecesi ile 21. derecesi arasında etkili. Bu derecelerde doğanlar ve özellikle 19 derece 22 dakika ile bu yıldızın (Zubeneschamali) etkisi altında olanlar, bu geçişin etkisini yüksek seviyede hisseder ve yaşarlar. "Neler bekliyor bizi?" dediğinizi duyar gibiyim.
Merkür bu menzilde,ruhi, kalbi, manevi tüm seviyelerde hissedişi ve duyuşu artırdığı gibi, düşünce gücü de bu hissedişe etkili bir şekilde dahil olur. Ebertin, Zubeneschamali yıldızı hakkında; bu yıldızın manevi ve zihinsel güçleri uyandıran etkisi ile ölümsüz bir isim verdiğinden bahseder. Robson ise; iyi şans, yüksek hırs, fayda, onur, zenginlik ve kalıcı bir onur verdiğinden bahseder. Jüpiter - Merkür doğasında olan bu yıldız, düşünme, yazma ve iletişim kurma biçiminin kalp mertebelerine ve anlayış seviyelerine göre, inandığı şeyin etkisi ile kuvvet kazandığını ya da malefik durumlarda zayıfladığını, hasta ettiğini veya nevrotik, olumsuz psikolojik sıkıntıları açığa çıkaran etkilerini gözleriz.
Hz. İsa'nın bu menzilde bir makam alması da boşuna ya da tesadüfi bir duruş olmadığını görüyoruz. Bebek iken konuşmaya başlaması (Merkür), ölüleri diriltip onlarla iletişim kurması (Merkür Akrep) ve isminin ölümsüz oluşu (Zubeneschamali yıldızı) gibi çoğaltarak verebileceğimiz tüm özellikleri ile yıldızın, menzilin ve burcun etkilerini en yüksek seviyeye taşıdığını izleriz.
Güneş Merkür kavuşumunun Akrep burcundaki etkileri, nefsin kendine odaklı düşüncelerinden kurtulup, manevi ve ruhi seviyelerde kalbin kurtuluşuna sebeb olacak iletişimi kurmak, dengeyi yakalamak, zıvanadan çıkmamak için gereken mücadeleyi göstermesini ve kalbini dinlemesini ister. Kalbi dinlemek burada, arzularına, isteklerine kendini teslim etmek değil, Rabbin kalbine ilham ettiği manevi hisse odaklanmak demektir.
Akreb burcunun dispozitörü olan Mars Terazi burucunda 24 derece 57 dakika ile ARCTURUS Yıldızı ile kavuşum yapıyor. Bu yıldız yaşamın ve nefsimizin karanlık yönleriyle savaşmamızda güç veren en önemli yıldızlardan biri. Üstelik Jüpiter ile yaptığı sextil açı, mücadele ederken abartılı biçimlerde kendini öne çıkaran davranışları ile tehlikeli bir duruş sergiliyor. Jüpiter'in özellikle Aculeus Yıldızı ile kavuşum yapması, olumsuz özellikler taşıyan bu yıldızın olumsuz nitelikleri artırması can sıkıcı hatta can yakıcı olabilir. "Kör Yıldız" olarak geçer, körükörüne inanma ve bağlanma hatta din ve inanç karşıtı tutumların, kışkırtıcı durumların artışı gözlemlenebilir. Chiron ile kare açı da durumun yaralanmalara ve zarar verici boyutlara çıkabileceğini gösteriyor.
Mars Terazi burcunda Adalet, hukuk ve insan hakları konularına odaklanırken, bunun abartılı tutumlar ve durumlar içermesi, "kaş yapayım derken göz çıkarma" durumlarının ortaya çıkması beklendik durumlar olarak tezahür edebilir.
Bunun dışında Venüs ve Neptün arasındaki kare açı ile bu durumun daha vahim bir hale geleceğini gözlemliyorum. İdealist olmak isterken ya da böyle davranırken bir anda hem kendini hem de insanları kandıran, savaşır gibi gözüküp kaçan, kaybolan, yapması gereken şeyin gereğini yerine getirmekten imtina eden, ikili tutumlar içine düşen, ilişkilerde ikili oyunlar sergileyerek her iki tarafa farklı davranarak yanıltan ve buna hakkı olduğu konusunda kendini ve karşısındakini yanıltan davranışlar hususunda, titiz ve dikkatli olmak zorundayız.
Hiç bir konuda nefsimizi temize çıkarmadan, kendimizde bu durumların nasıl tezahür ettiğini tesbit edip, muhasebesinin peşine düşme zorunluluğumuz var.
Tüm bunlar bana şunu düşündürdü; Rabbin nefs terbiyesi ağır gelince, terbiyeden kaçmak, savaş meydanından kaçmak gibidir, cezası ağırdır, der, bir İslam büyüğü. "Yaşamak ile memuruz" değil mi? Hakkını verelim o zaman. Venüs Neptün kare açısı, ilişkiler zora girince kaçanların defterini hızlıca dürebilir.
Bu durum yöneticisi Jüpiter'in Mars ile yaptığı sextil açı ile kendini gösteriyor. Jüpiter Şevle menzilinde Hayy ismi ile aktif. Yaşamak ve hakkını vermek ile ilgili, ilişkilerde açığa çıkan her şey sıkıntı içinde... ve Kabıd esması ile sıkıştırmaya ve daraltmaya devam ediyor. Bir form ve şekil verme Venüs ile... yani insan ilişkilerini içeren her şey hedefte. Bu konularda her şeyin hakkını vermemizi isteyen Rabbimiz bu vesile ile HAYY esmasının da nefsimizde hakiki bir yaşam nefesini bulması için bizleri zorluyor. Hayatın hakkını verin, diyor kısaca. Hayatın hakkını veremez isek kendimize zulmetmiş olacağız.
MUHSİ ESMASI YÖNETİCİ
Güneş Merkür kavuşumu bu esmanın yönetiminde kavuşurken;
Zahirde olan şeyleri gören ve gizliliklerde bulunan şeylerden haberdar Allah!
"Nefeslere varıncaya kadar varlık mertebelerine sirayet etmiştir. Bu ismin hükmü, kulun nefeslerini ve amellerini de sayar; kulun küçük ve büyük bütün amelleri göz ardı edilmeksizin sayılır." (Sadreddin Konevi - Esmaül Hüsna Şerhi)
Bu sayma işleminde görevli olan meleklerin sayamadığı tek şey, insanların kalplerinde olan, hissedilen ve yapılan niyetlerdi. Kalbi sadece kendisine has kılan Allah, kalbin niyeti ve durumuna göre amelin son durumuna karar verecek olan merci. Ve şöyle devam eder Konevi hz. ;
"Hak cc kulunun niyeti ile meleğin onu görmesi arasına girer, kendisi o niyeti üstlenir, kulun ihmalkarlığından veya kusurundan dolayı eksik bıraktığı şeyi tamamlar. Nitekim Hak,bir rivayette yer aldığı gibi, dağlardan daha büyük oluncaya kadar artırmak üzere sadakaları kabul eder."
Kullarının kalbine sadece Allah sirayet eder. Bunun haricinde insanların ilişkilerinde başkalarının niyetlerine, hislerine ve duygularına, bilmek arzusu ile sızmak isteyen insanların kontrolcü tutumlarının haddi aşan bir durumu ortaya çıkıyor. Hatta daha ileri giderek başkalarının yaptığı iyi kötü her şeyi sayan kendinden habersiz insandan daha kötü duruma düşmüş başka biri olabilir mi dersiniz? Bu esma ile aldığımız terbiye bu şekilde açığa çıkıyor. Çünkü Kur'an da tecessüs yasaklanmış, buna dair her şey ahlak dairesi dışında kabul edilmiş.
Ne başkalarına yaptığınız iyilikleri sayma gafletine düşün ne de başkalarının amelleri sizi ilgilendirsin. Hele insanların kalbinden geçeni bildiğini iddia etme komedisine hiç düşmeyin, Rabbinizi ve O'nun isimlerini ve üstünüzdeki terbiyesini bilmek kulluğun edebi...
Bu mertebe yani kalbin durumunu bilme mertebesi, Allah'ın kendilerine tasarruf etme yetkisi verdiği veli kullarına ait sadece... Vesselam...
Yorumlar
Yorum Gönder