1 Ağustos 2021 Pazar

ASLAN BURCUNDA MERKÜR GÜNEŞ KAVUŞUMU - CAZİMİ




YANGINLARIN ORTASINDA MERKÜR GÜNEŞ'İN KALBİNDE

Ben de herkes gibi sıradan bir kaç cümle içinde 

"Merkür Güneş cazimi var, aman ne düşündüğünüze dikkat edin" 

diyerek klişe sıradan şeyler yazıp geçebilir, aman bu sıcakta yazı mı yazılır diyebilirdim. Lakin gönlüm bu ucuzculuğa razı gelmiyor işte.  Astrolojinin popüler, sıradan ve kolaycı yaklaşımlarla böyle ucuz bir şekilde anlatılıyor olması da ayrıca can sıkıcı. Yazmış olmak için yazmak ya da ne yazacağını bilmeden bilgiyi öyle bir hap gibi pazarlamak adeti maalesef bu ilmin iyice sulandırılmasına sebep oluyor. 

Gelelim meselemize; Güneş en güçlü olduğu ve yönetici konumunda olduğu Aslan burcunda. Burada benliğin ve nefsin kendini izharı çok güçlü bir şekilde gerçekleşir. Aslan burcu, baba, krallar, yöneticiler, sanat ve sanatçılar, sahne ve oyunlar, sahne sanatları, dünya sahnesi, dünya krallığı, benlik, kimlik ve insan ruhunun canlılığının özü, ruhu anlamlarında kullanılır bu sembolizm. Yani aslında hayatın ve yaşamın özünü, ruhunu, gücünü, enerjisini, canlılığını ne varsa Güneş'ten alır. Güneş Aslan burcunda ise tüm canlılık ve yaşam enerjisi en yüksek seviyesine ulaşır. Hem Aslan burcunun hem de Güneş'in ateş elementini en güçlü şekilde açığa çıkarması da bazı tehlikelere kapı aralar. Bu ateşin nura dönüşmesi de yine insan nefsinin yükselişindeki makamını gösterir. Nefs bu ateş ile azgınlaşıp yoldan da çıkabilir, nura dönüşüp Rabbin rahmetine de kavuşabilir. Bu mevzuyu çok da uzatmadan asıl şimdi Güneş'in Merkür ile şu anda bulunduğu menzili, esmasını ve makamını inceleyelim. Bu menzildeki hangi sabit yıldız kavuşumu içinde bulunduklarını ve bu caziminin mesajını çözmeye çalışalım;

GÜNEŞ VE MERKÜR NESRE MENZİLİNDE 

ŞEKUR ESMASI VE 

ASELLUS AUSTRALİS YILDIZI

Asellus AUSTRALİS Güneş ile kavuşum yaptığında, darbeler, kazalar, yangınlar ve şiddetli ateşi açığa çıkardığı bilgisini verir. Vivian Robson
Merkür ile kavuşumu:Endişe, hayalkırıklığı, arkadaşların yardımına rağmen gelişen başarısızlık, değerli kağıtların ateş ile kaybı gibi zorlukları işaret ediyor. 

Peki bu yıldızın bu olumsuz etkisi en aza indirilemez miydi? Daha az zayiatla atlatılamaz mıydı? Elbette öyle ama malesef geldiğimiz süreç, artık zorlukların en zor seviyeye çıktığı süreç. Sebebi tabi ki yine insan. İnsanın bozuluşunun tabiata yansıması tüm bu yaşadıklarımız. Keza açılar da bunu destekliyor. Yani yangın ve kayıplar en şiddetli şekliyle, Mars ve Jüpiter karşıtlığı ile Güneş ve Saturn karşıtlığı ile karşılık veriyor. Yani artık düzen tamamen bozuldu. Üstelik sınır tanımaz boyutlarda...

Merkür'ün Güneş'in kalbine yerleştiği bu menzil, ŞEKUR esması ile anlatılıyor. Dolayısıyla Rabbimizin kalbimize ve ruhumuza verdiği mesajın maddi ve manevi ikazlarını bu esmayı kavrayarak anlayabiliriz. Ve bu menzilde kavuşum yaptığı sabit yıldızın özelliklerini kavrayarak, özümüze, ruhumuza gelen mesajı, bilgiyi 
- ki bu Merkür oluyor taşıyıcı - 

Sadreddin Konevi Şekur esması hakkında:

"Eş Şekur, kullarının kendisine şükretmesiyle şükredilen demektir. Bu şükrün nedeni, kulların Hakka itaat etmeyi bilmeleri, onun sınırlarında durmalarıdır. Böylece onlar, şükrettikleri şeyleri fazlasıyla yerine getirmiş olurlar.

Eş Şekur kullarını rızıklandıran ve onlar talep ettiklerinde -adeta üzerine borçmuş gibi- dilediklerini veren demektir. Kulları kendisinden bir şey talep ettiklerinde, Hak bunun bir borç olduğunu bilir"


Demek ki şükrün hakikatini kavramak gerekiyor. O da Hakk'ın sınırlarını korumakla oluyormuş. Yani boş beleş ve ezberden bir şükür sözüyle olmuyormuş. Amel ile oluyormuş. Hakk'a itaatle oluyormuş. İşte o zaman Hakk, kulu ne istese üzerine borç biliyor.

Bunca nimet, ateşle, yangınla, terörle elimizden alındığına göre, bize verilen nimetlerin şükrünü, hakkını eda edemedik. Bu Rabbin bir ikazı. Nimetin kadrini bilemedik. Bu nimetlerin sanki bize verilmesi bizim hakkımız da biz de dilediğimizce Hakk'ın rızasına aykırı davranabilir, üzerinde tepinebilir, O yokmuş gibi Hakkı ve hukuku çiğneyebiliriz zannettik. Kabul edin şu an toplumun en alt hücresinden tutun da en tepesine kadar zulüm hakim değil mi? Hak ve hukuk tarumar edilmedi mi? Hakkı ve hukuku hep kendi arzu ve isteklerimize göre tevil edip, zorlamadık mı? Zorbalık yapmadık mı ilişkilerimizde? İnsanları mecbur bırakıp sanki hakkımızmış gibi üzerinde oturduğumuz şeyleri zulmen almadık mı? Mecbur bırakmadık mı çevremizi? Sanırım kendimizi kandırınca Hakk'ı da kandıracağımızı zannettik. Zannettik ki bunlar unutulur, nasılsa yaptım oldu, tutumu ile bin yaşayacağımızı mı zannettik? Nedir? Gerçekçi olun. Kaçınız kardeşinize, dostunuza, eşinize, arkadaşınıza, nasılsa tanımıyorum dediğiniz insanlara, ilişkilerinizde kazık atmadınız? Hakkını çiğnemediniz? Ben almayayım sen al kardeşim, diyen kaç kişi var? Elbette burada parmakların havaya kalkacağını ve kimsenin kendisini suçlu bulamayacağını ve hatta herkesin ne kadar haksız ve hukuksuz davranışlara maruz kaldığı hikayelerini dinleyeceğimiz bölüm evet. Hepimiz temiz isek bu toplum nasıl kirlendi? Hepimiz hak ve hukuku bir şekilde koruduysak tepemizdeki bunca hukuksuzluk nasıl peyda oldu? Şükrümüzü bildiysek, nimete sahip çıktıysak bu nimetler neden elimizden alınıyor? Sağlığımız, toprağımız, ormanımız, suyumuz nereye gidiyor? 

Hani Mülk suresinde dediği gibi: "suyunuz yerin altına çekilse gitse, söyleyin size kim su indirebilir" Kim?

Ve devam ediyor Konevi şükür bahsine:

"Kul, bütün nimetleri Hak'tan görünceye kadar şükrün hakkını veremez. Nitekim bir rivayette Allah'ın hz. Musa'ya kendisine hakkıyla şükretmesini vahyettiğini, hz. Musa'nın 
"Rabbim buna kimin gücü yetebilir ki" dediğini, Allah'ın ise şöyle buyurduğu belirtilmiştir:
"Nimeti benden gördüğünde kuşkusuz ki bana şükretmiş olursun""


Her şeyi Hak'tan bilme idraki. İmanın en üst seviyelerinden bir Mü'minlik makamı.
Oysa bizde inkarcılık hastalığı da çıktı. Nimeti inkar etme, kendini nimet zannetme hastalığı... 
Kimi görseniz toplumda bir iyilik tiranlığı kurmuş, onunla eziyet ediyor insanlara )) emin olun aşağı mahalleden, yukarıya kadar böyle. 

Şu İYİLİK TİRANLIĞI da öyle şeytani bir akıl ki Hakk'ı görmesi nasıl mümkün olsun. Bir bakıyorsunuz, şöyle iyilik yaptım, şöyle nimetler verdim, nakörlük etti diye ahkam kesiyor. Bak bak bak sanırsın hepsi kendine ait bu nimetlerin de sanki haşa zavallıcık insanlar ona şükretmiyor!!


"Allah'ın on pulunu bekleye dursun on kul;
Bir kişiye tam dokuz dokuz kişiye bir pul.
Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa"


diyor ya Mütefekkir şair Necip Fazıl Kusakürek, işte tam da öyle! Taksimatı yapanlar kurttan beter. Kendilerine dokuz pulu ayıranlardan şikayetçiyiz elbette. Müslüman kardeşine bir pulu çok görenlerin meclisinde zalim yönetimlerin pençesinde olduğumuzdan mı şikayet ediyoruz? Kendini nimet zannedenler topluma ne büyük belalar getirdiklerini kavrayıp tevbe ettiği gün belki taşlar yani şükür yerine oturur.

İYİLİK TİRANLARI

Bakınız çok ince bir mevzuya değinmiş Konevi, sadaka bahsini dahi açmış. Hani şu sağ elin verdiği sol elin bilmediği... 
hani İYİLİK TİRANLARININ insanların başına kaktığı şu iyilikler, Rabbe ulaşıyor mu dersiniz? Ulaşsa idi bu durumda olur muyduk? 

Ya da...

"Sadaka siz daha vermeden Rahman'ın eline düşer" diyor ya Sevgili. Sen şimdi o Rahman'a mı hesap soruyorsun?
Hani önce Rahman'ın eline düştü ya o iyilik? 
Şöyle iyilik yaptım da sen nankörlük ettin! 
Hadi bakalım bir de hadisin bu cephesinden bakın. 
Siz İYİLİK TİRANLARI kimi nankörlükle suçluyorsunuz? 
İyiliğinizin eline düştüğü Rahman'ı mı? 
Her şeyi Hak'tan bileceksin ya? 
Hani şükrün hakikati bunu gerektirir ya? 
Her mahalleden çıkar bu tiranlar ve sonra gelir en tepemizde yönetirler hepimizi. Emirler yağdırırlar. Nankörlükle suçlar tanrıcılık oynarlar üstümüzde.
Aklıma CALİGULA geldi. Esaslı tiranlardan biri. Saf kötülüğün cisimleşmiş hali. 
Şöyle konuşturuyor bir sahnede onu CAMUS:

"Tapınmak iyi güzeldir de asıl fazilet eli cebe götürmektedir. Ah, şu tanrıların yegane zenginliği siz fanilerin sevgisi olsa, ah, başka zenginlik bilmeseler sevginizden başka, ne farkları kalır şu fukara Caligula'dan!"

Bütün tiranların doymadığı bir şey varsa o da bu dünyadaki, hükmetme, para ve her şeye sahip olma sevdası! İşte bu ahlakın yani ahlaksızlığın, dini imanı yoktur.

Albert Camus'un Caligula'sında çok iyi okursunuz bu tiranların hırslarını ve doymak bilmeyen sahip olma arzularını. Ve nasıl yıkıldıklarını.
Herkes bir köşede kurmuş kendi tiranlığını

Öyleyse tevbe zamanı
Her iyiliği ve güzelliği Hakk'tan görme ve
tüm kötülükleri ve karşına çıkan tüm nankörlükleri de 
nefsinden bilme zamanı!

vesSelam

9 Temmuz 2021 Cuma

YENGEÇ BURCUNDA YENİ AY: YA HAKİM! (10 TEMMUZ 04:20)




Yeni Ay Yengeç burcunda aile, vatan ve ebeveyn ile ilgili konuların ön plana çıktığı, duyguların ve iç dünyanın, hislerin ve manevi duyuşların önem kazandığı bir ay olacak. Siz yine de siz olun gereksiz duygu krizlerinden, duygu manipülasyonlarından kendinizi ve çevrenizi koruyun aman! Zira Oğlak burcundaki Pluto karşıtlığı ile bu süreç ciddi anlamda manipülatif güç savaşlarına odaklı, duygu krizleri ile yönetimin açığa çıktığı bir süreci ifade ediyor.

Vatan, millet, Sakarya diyerek toplumun hislerinin manüple edilmesi, kullanılması da mümkün. Dönüşümün özünü temsil eden Pluto, toplumun bu duygu ve hislerinin kontrol edilmesi amacı güttüğü müddetçe asla amacına ulaşamayacak. Baskı ve kontrol odaklı duygusal krizler gerek yönetimde gerekse toplum içinde çokça kullanılacağa benzer.

Bu sürecin olumlu kullanımı ancak, hislerin ve duyguların hakikatine inerek, insanları ya da toplumu kullanma ya da gütme amacından çıkmak ve gerçek bir yönetimle olması gereken toplum ve düzen amacına yönelik kuralları, toplumun ihtiyacına yönelik "hikmet" gözetilerek, hakikatine en uygun bir biçimde uygulamaya koymak esasına dayanır. 

Bu olmadığı sürece toplum, ucuz menfaatlerin gözetilmesi amacı ile duygu ve hislerin kontrol altına alındığı basit ve sıradan ve kolayca manipüle edilen bir topluluk olmaktan öteye geçemeyecek malesef. Kuşanılması gereken hakikat ve hikmet ahlakı yerine duygu krizleri ile yöentilen bir toplum ne fikir ne de anlayışta bir sıçrama yaşayamaz elbet. 

Oysa sürekli tekrar ettiğimiz dönüşüm ve küllerinden doğan Anka kuşu sembolizmi Pluto, toplumun ve insanların çürüdüğü, kokuştuğu bir sistemin kölesi olmaktan öteye gidemeyecek, Korkular ile krizler ile ülkeyi yönetenlerin kuklası olacaktır. Burada insana düşen vazife, sistemin ve yönetimin üstlenmediği ve almadığı sorumluluğu üstlenip gereken dönüşümü kendi ve çevresi için gerçekleştirmeye azmetmek ve bu uğurda gereken mücadeleyi korkusuzca vermek olmalı. 

Uranus Boğa sextilinin de etkili olduğu Yeni Ay, güvenlik, bağlılık, sadakat ve maddi güvence konularının sıradışı ve geleneksel olmayan çözümler, formlar, yaklaşımları ile gündeme gelerek, farklılık oluşturma isteği artarken, inat etmek, değişime direnmek yerine öncülük etmek, öncü olmak, çözüm üretmek, sorun ve krizlerin aşılabileceği fırsatları kollamak için güzel bir Ay olsun dilerim!

Wasat sabit yıldızının eşlik ettiği Yeni Ay, Al Hena menzilinde, 

El HAKİM ESMASININ KUVVETİ İLE GERÇEKLEŞİYOR.

Wasat yıldızı 18 derecede Saturn doğası ile rezalet, harabe, felaket, şiddet, kötülük, yıkıcılık etkisini aktif ederken, kimyasallar, zehirler ve gazlarla ilgilidir der, Vivian Robson.


Güneş ve Ay ile zayıflık, güçsüzlük ve bir çok sefaleti gündeme getiren Wasat yıldızı maddi ve manevi tedbirlerin alınmasının zorunluluğunu işaret ediyor. 


Türkiye haritasında 12. evde aktif olan Yeni Ay;

hastaneler, hapishaneler, hırsızlar, bakım evleri, gizli örgütler, morglar, petrol işçileri, ibadethaneler gibi konular üzerinde dönerken, gizli konuların açığa çıkışına, suret buluşuna şahit olacağız. 

Türkiye haritasınınVenüs'ü ile 5. evde üçgen açı yapması, kadınlar yoluyla gelebilecek destek, yardım ve sosyal başarılar yoluyla meydana çıkabilecek sıkıntı ve sorunların aşılabilmesi umut edilir. Bu kanalların güçlü olması Türkiye haritasının en önemli kuvvetlerinden biri olarak görülür. 

Venüs Jüpiter kavuşumunun Yeni Ay ile olumlu görünümü, kadın hareketlerine ve başarılarına, güçlü ve sıra dışı çıkışlarına destek veriyor. Yine Türkiye haritasında Merkür Saturn kavuşumuna Kare açı yapan Yeni Ay, yöneticiler ve otorite ile ilgili zorluklar, sıkıntılar ve baskılar, spekülatif gelişmeler, gençler ile ilgili  ilgili sıkıntılar ve hadiseler gündemi meşgul edebilir. 

Hakim esması Suret mertebesinde gizli  kalmış konuların, ilmin,bilginin açığa çıkışı ile ilgili hikmeti ve sanat çalışmalarına desteği, resim sanatını ve sırra hakim olma marifetine destek verir, layık olana...




13 Nisan 2021 Salı

NEFES 1






Nisan yağmuru gibi gözlerin latif, parlak ve nemli Sanırsın damlalar her an düştü düşecek Sanırsın bu parlaklık beni kaybedecek Sanırsın toprağın kokusu yeniden diriltecek Bu yağmur Ölmüş nefeslere yeni nefesler verecek! Ayşegül Ahfa - Nisan Yağmuru




8 Nisan 2021 Perşembe

MAVİ GÜNEŞ

 


Yarı ölüm uykularda sayıkladık

gecenin bitmeyen çileli neşesini

gözlerimizin ışığını aya sakladık

maviye boyadık gündüzün güneşini

ölümden hiç korkmadık!


Ayşegül Ahfa




24 Mart 2021 Çarşamba

GÜNEŞ VENÜS KAVUŞUMU KOÇ BURCUNDA; HZ. İNSAN!

 




Koç burcundaki Güneş Venüs kavuşumunun

muhteşem etkisini aldığımız şu günlerde,

“İnsan“ makamının mertebesini 

“kadın-erkek“ ayırmadan bilmenin, yaşamanın şuurunu 

ve bilincini ruhumuza ve benliğimize ve kimliğimize 

ve nefsimize ne de güzel anlatır.


Ne diyordu mütefekkir Necip Fazıl; 

“Kainat lisanla çerçevelendi ve varlık insanla mühürlendi“

Muhit esmasının menzilinde "İnsan Makamı"nda 

belki de her şeyin merkezi olan

“Lisan ve İnsan“

ancak bu kadar güzel ifade edilebilirdi.


“İnsani Hakikat“ denilince de

Muhammed sas’den başkası bilinmez.

Şaban ayının Allah’ın Sevgilisi’nin ayı olması 

ve muhteşem kavuşumun bu günlere ve bu menzile denk gelmesi,

ne büyük tevafuk, mutluluk ve güzellik!

Salavatı şerifleri artırmak,

Kainatın Merkezi Sevgili’ye selam ile yönelmek şifa olsun.

Bu aşka ve mutluluğa erişmek dileğiyle…

Kendi merkezinizde..

Sevginin, aşkın ve muhabbetin merkezinde ... 

ki o merkez Allah'ın Sevgilisi'nden başka bir yer değil.

O'nun sünneti, hadisleri ve salatu Selam ile 

O'nu ve hayatını anmak...

hiç ummadığımız yerlerden hiç ummadığımız

rahatlık, ferahlık, mutluluk,huzur ve kolaylık getirir.


Ne diyordu Allah, Sevgilisi için:


"Allah ve melekleri O Nebi'ye çokça salat ederler.

Ey iman edenler, siz de ona salat edin 

ve tam bir teslimiyetle selam verin"


Ahzab Suresi 56. ayet

bize kainatın merkezini göstermekle kalmıyor,

her şeyin yaratıldığı

güzelliğin sırrına salat ve selam etmekle denge bulacağını

çok net açıklıyor öyle değil mi?


İnsanı kendi marifetine ulaşması için yarattığını söyleyen Rabb,

Marifetullah'ın özünü hz. Muhammed sas'in kemali ve güzelliği ile

doldurur.


Güneş Venüs kavuşumunda nefste açığa çıkabilecek

"benlik" sevgisi ancak, Allah ve Resulünün

sevgisini anmak ve O'nun ahlakına erme

çabasıyla terbiye olur.


İnsanın kendisini sevmesi güzeldir lakin

bu sevgi başkalarına, kibir, riya ve gösteriş

olarak dönüyorsa...

bu hastalıklı bir sevgi olur.

Sevmeyi de ve sevgiyle kendini vermeyi de

O'ndan öğrenelim, yeniden...


Ayşegül Ahfa -Astrolog – Kamer Menzilleri

13 Mart 2021 Cumartesi

BALIK BURCUNDA YENİ AY: ŞABAN AYININ LUTFU VE İKRAMI



 "Can gözü açıklardan biri, denize daldı da dedi ki:

"Ey deniz neden mavisin sen?

Niçin yas elbisesine büründün

Sende hiçbir ateş yokken, niçin kaynayıp duruyor, köpürüp taşıyorsun?"

Deniz, o gönlü güzel kişiye cevap verdi:

"Sevgili'nin ayrılığından kıvranıp durmaktayım.

Adam değilim... bu yüzden ona layık olamadım... derdiyle yas libaslarına büründüm.

Dudağım kupkuru... dalgın bir halde oturup kalmışım;

aşkının ateşiyle coşup köpürmedeyim.

Kevserinden bir katrecik bulabilsem, ebedi bir hayata erer, kapısından ayrılmaz, orayı beklerdim.

Fakat benim gibi nice yüz binlerce susuz, yanıp kavrulmuş kişi var ki gece gündüz, yolunda ölüp gidiyorlar!"

Mantıku't Tayr kitabından bir hikaye ile bu Yeni Ay Balık sembolizminin sürecini dile getirmek istedim. 

Güneş ve Ay, Venüs ve Neptün kavuşumunda dörtlü bir stelyum halinde Balık burcunda... Bu durum Balık burcu konularını baskın hale getiren bir aya girdiğimizi gösteriyor. 

Şefkat, merhamet, empati, duyarlılık, sevgi, aşk, rüya, hayal,özlem, aşka aşık, fedakar,kendini feda eden, kurtarıcı, sonsuzluk özlemi gibi ideal seviyede manaların yanısıra...

nefste olumsuz yansımaları da şu şekilde kendini gösterir; kendini kandırma, kendini kaybetme, kurban, cezbolma, kendini bilmeme, benliğin kendi sınırlarını kaybetme, sınır çizememe, kendine zarar verme, sarhoş olma, bağımlılık...

Eğer insan ulaşmak istediği Sevgili'ye ulaşamaz ise cevabı işte yukardaki hikayede gizli. Kevsere ulaşma çabası olmayan, bu niyet ve gayrete sahip olmayan tüm sevgiler kahır etkisinden kurtaramaz nefsini... Nefs Aşk denizinde sadece boğulur azab içinde... Her şey kahır olarak döner.

MARKEB YILDIZI ETKİSİ

Pegasus takımyıldızının "Altın eyeri" olarak geçer. Mars Merkür doğasın da bir yıldız olarak;     savaşçı, yıkıcı, inatçı davranışlarla yıkıma sebep olur. Ateşten gelen bir tehlikeyi sembolize eder. Kesikler, darbeler, bıçaklama, ateş ve şiddetli bir ölüm verdiğini söyler, Vivian Robson.

Neyse ki Saturn ve Mars'ın bu yıldız ile bir etkileşimde bulunmaması açığa çıkabilecek olumsuz etkileri önlüyor. Ama yine de şu dikkate alınmalı tabii... Balık burcunda 23 derecede Saturn Mars etkisi taşıyanların özellikle iki kat tedbir ve ihtiyatla, sadaka ve dua ile Allah'a sığınmalarını tavsiye ederim. Yine 23 derecede Yay - İkizler - Başak burçlarında Saturn ve Mars'ı olanların da aynı tedbirlere sığınmalarını tavsiye ederim.

PLUTO TEREBELLUM YILDIZI ETKİSİ

Oğlak burcundaki Pluto ile sextil açı yapan bu stelyumun etkisi daha da yoğun bir hal alıyor. Özellikle Terebellum yıldızı ile kavuşum yapan Pluto; Saturn Venüs doğası ile oldukça sıkıntılı bir tablo çiziyor malesef; Kurnazlık, kötü ahlak, kötü alışkanlıklar, sapkın zevkler, baştan çıkarma, talihsizlik gibi... kötü ahlakı açığa çıkaran imtihanları ve sıkıntıları da gündeme taşıyor. 

Gayri ahlaki tutum ve davranışlara maruz kalma, kendini koruyamama gibi durumlara karşı uyanık olmayı zorunlu kılıyor. Böyle düşük ahlaklı tavırlar sergilemenin ağır karşılıklar bulacağı bir menzil burası aynı zamanda... Mümit esmasının aktif olduğu bu menzil, bu tür gayri ahlaki tutumların karşılığını şiddet ve sıkıntı ile kişiye iade eder ve ölümcül tecrübelerle yüzleştirir. Kişi nefsindeki bu kötü ahlak ile mücadele etmesi ve bundan temizlenmesi ile karşı karşıya getirilir. Ya da bu ahlaki olumsuzlukları kendinde tecrübe etmeyenlere nefslerindeki bu kötü özellikle yüzleştirilir. 

Özellikle kişinin "ben böyle biri değilim, neden karşıma böyle biri ya da birileri çıkıyor" sorusunun cevabı, kendi nefsinde henüz yüzleşmediği bir zafiyet ile ilgilidir, derim.  Çünkü. Balık burcu simyada "Yansıtma" safhasıdır ve karşımıza çıkan kötü ve beğenmediğimiz her olay ve kişi kendi nefsimizde bilmediğimiz olumsuzlukların -ya da olumlu - yansıması olarak çıkar. Bunu unutmayalım ve hemen nefsimize dönüp, tevbe edelim. Çünkü "Allah kuluna zulmetmez" insan kendine zulmeder. Bu tür olumsuzlukları nefsimizle bir karşılaşma ve tanışma olarak görüp, nefsi bilmek gerekir. 

Reddetme, kabul etmeme ve gerçeklerle yüzleşmemek ancak kendini kandırmak olur. Özellikle Pluto'nun eşlik ettiği bu süreçte, ilişkiler yoluyla, nefs ve benlik içindeki karanlık tarafla yüzleşmemiz bu ay daha yoğun geçeceğe benziyor. Özellikle Oğlak - Yengeç - Terazi - Koç burçlarının 25.51 derecede gezegenleri var ise daha da uyanık ve dikkatli  olmalarında fayda var. Allah'a sığınalım nefsimizin şerrinden!

LATİF ESMASI MENZİLİNDE AY VE GÜNEŞ

"Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır"

LATİF: "Zor olan her şeyi kolaylaştıran, kırılan her şeyi onaran" demek.

Bu letafet, lütfun, kolaylığın ve şifanın, onarılmanın sırrı, O'nun sirayet etme şeklinde gizli,der Sadreddin Konevi ve o sirayet etme sırrını şu ayetle açıklar:

"Peygambere itaat eden kimse Allah'a itaat etmiştir"

Sirayet etme, yayılma, etki etme, şifa bulma, iyileşme, kolaylığa mazhar olma ancak, Allah Resulü'nün yani Sevgili'nin sevgisine erişmek, ulaşmak... O'nun sünnetlerini ve yaşam biçimini, dualarını ve tavsiyelerini rehber edinen, ihya eden Rabbinin rızasına ve lütfuna erer, diyor Ayeti Celile...

Lütuf, ikram ve şifa Sevgili'nin yaşam biçiminde saklı bir güzellik. Bu güzelliğe yani "güzel ahlaka" ulaşmak olursa niyet, sadece niyet dahi, kulun ikramlara ve lütuflara erişmesine sebep olur. Niyet etmek... kalbin bu niyeti aşk ve sevgi ile yönelerek yapması nelere kadir olmaz ki... Niyet kalbin Sevgili'ye dönmesi demek değilmi? Kalp Sevgili'ye döner de Sevgili o kalbe yönelmez mi?

Şu halde varlığın hakikatini, Allah ve Resulünün birbirinden ayrılmayan bir bütünlük içindeki sevgisi ile yaşamak ve bunu bilmek marifeti düşer bize!

VesSelam...


22 Ocak 2021 Cuma

RÜYA

                                                 



Kalbimde sıkışan sözler vardı
Gönlü büyüten sevgiler bir de
Yuğurdum bulutlardan inen rüyaları
Toprağın kokusunda şarkılar
Beni alıp başka diyarlara kaçırdılar
                                                                    

                                                                                                       Ayşegül Ahfa - 22.01.2021

                                                                                                                  İstanbul

 

                    HİCRİ YILBAŞI - YENİ AY YENGEÇ BURCUNDA YENİ AY YENGEÇ BURCUNDA ALHENA MENZİLİNDE     Güneş Ay kavuşumuna -Yeni Ay- eşli...