BAŞAK BURCUNDA YENİ AY... YENİ YIL... HİCRİ 1441... NİZAM VAKTİ... " HAZIR OL!"
BAŞAK BURCUNDA ELEME SAFHASI
"Geliyorum!
Akıl sormaya memur
Gökleri kalbur kalbur
Eliyorum"
Necib Fazıl Kısakürek - Geliyorum
Güneş ve Ay'ın Başak burcundaki Yeni Ay'la beraber müjdelediği Hicri Yılbaşı ile Muharrem ayına giriş yaptık. Ve biliyorsunuz artık ben yorumlarıma daha çok İslam kaynakları içinde yer verilen manalar ile size sunmaya çabalıyorum ki "iman ve ahlak" zaviyesinden "zaman" üzerinde hakim olalım. Ve Rabbimizin terbiyesi üzerinde dönen göklerin,bize tüm bu felekler aleminden sunduğu terbiyeyi anlayıp zamana hakim ve ram olalım.
Üstad'ın bu şiiri öyle nefis bir tablo sunuyor ki... bu süreci bundan daha iyi anlatabilecek başka bir şey olamaz, dedim. Çünkü sadece Güneş ve Ay değil Başak burcunda olan... Merkür, Venüs, Mars da Başak burcunda toplanıyor üstelik kavuşum halinde... -ki astrolojide buna stelyum deniyor- Beş tane gökyüzü fenomeni Başak burcu teması ile gökleri ve yeri "kalbur kalbur elemenin" ve bu eleyiş ile beraberinde bir çok devinim ve hareket geliyor.
"Zodyak çemberinin 6 -7 ve 8. evleri simya süreci ile kusursuz bir şekilde örtüşür. Başak = Ayrıştırma, Terazi = Birleştirme ve Akrep = Dönüştürme sürecini temsil eder. Başak bu süreçte bize simyanın kapılarını aralar, ayrıştırma ve saflaştırma işlemleriyle ruh ve bedenin simyasını gözler önüne serer."
(Astroloji Dergisi - Nazan Öngiden)
Başak burcunun; Analiz yeteneği, mükemmeli yakalama hedefi, eleştirme ve yargılama, saflık, düzen, tertip, titizlik, takıntı, plan,program, mantıklı, alçakgönüllü, pratiklik ve beceri, sorumluluk duygusu, ciddiyet ve resmiyet, hizmet etme, faydalı olma, duygu eksikliği, doğruluk, usta - çırak ilişkisi, memnuniyetsizlik... özellikleriyle, beş gökyüzü fenomeninin tüm bunları aktif ettiğini düşündüğümüzde, ortaya ciddi bir "eleme ve elenme" safhasının gündeme geldiğini görüyoruz.
Başak bunca çalışkan ve mükemmel unsurları ile saflığa erişmeye çabalayarak yolunu bulmaya çalışırken, yolun öyle bir noktasına gelir ki tüm kusurları ile yüzleşir. İşte bu nokta Başak için dönüm noktasıdır. Kusursuz olamayacağını ve asıl mükemelliğin kendisini ve çevresini kusurlarıyla kabul edip sevmek olduğunu anlar.
Sufi geleneğinde tasavvuf yolunun "nefs terbiyesi" ile ilgili en mühim konularından biridir Başak temaları. Saflığa ve mükemmelliğe erişme çabası, kendi günah, hata ve kusurlarımızın yüzümüze vurulmasıyla devam eder ve sonunda herkesi ve her şeyi "kusursuz" görme safhasına geçer. Bu safha,
"Yaradılanı hoş gör Yaradandan ötürü"
hikmeti ile Yunus Emre, anlayışı ve anlatımı zirveye doğru taşır. Sadece ifade değil şuurda, fikir ve idrakin tüm safhalarında bu mana yerleşmediği sürece, bireyin sarsıntıları bitmez ve kusur buldukça, beğenmedikçe, kusurlarının yüzüne çarpıldığı ağır ilişkiler sürecinden geçer. Haritanızda Başak hangi evde ise o evin konularında Başak süreci aktif olmuş demektir.
HİCRİ SENE CUMARTESİ GÜNÜ İLE BAŞLARSA;
diyor Muhyiddin Arabi hz. ve Cumartesi gününün yöneticisinin Saturn olduğuna dikkat çekerek, namı diğer Zuhal Yıldızının bulunduğu konumun etkisinin öneminden bahseder.
"Bu sene sürü hayvanları için iyi olmayan bir senedir. Bu sene rüzgarları bol ve fazla olan bir sene olur. Bu sene içinde savaş olayları arttığı görülür. Dokuma ve kumaşlar yağmalanır, bulaşıcı hastalıklar artar, sırt ve boğaz ağrılarının arttığı görülür. İnsanlarda yağma ve talan etme hırsı artar. Bir çok gebe kadın ve hayvan yavrularını düşürür. Boşanma olayları artar, şiddetli yağmurlar görülür. Bu senenin kışı ve yazı şiddetli geçer. Yemen, Irak ve Şam'da hayat zorlaşır. Ölüm olayları artar. Yemen'de büyük bir kargaşa çıkar. Çünkü bu gün içinde Kabil Habil'i öldürmüştü ve bu sebeble böyle bir günde başlayan sene de olumsuz sayılır. Ancak dağ başlarında oturanlar bu afetlerden kendilerini korur"
YENİ SENE AY TOPRAK BURCUNDA GİRERSE;
Hem cumartesi hem de Toprak burcunda yeni seneye giren Ay için ise şöyle diyor İbni Arabi hz.;
"Bunun hayırlı ve bereketli bir sene olacağına... Mesela ekinlerin bol olacağına, ticarette iyi kazançlar elde edileceğine, balıkların çoğalacağına, çocuk doğumlarının ise azalacağına ..."
Gelelim bu sürecin ifade ettiği menzilin anlamlarına...
ZÜBRE MENZİLİNDE RABB ESMASININ HİKMETİ...
HZ. İBRAHİM MAKAMI SATURN GÖK KATINI TEMSİL EDER
Peki bu da ne demek şimdi? Bunca karmaşık ifade..?
Zübre; büyük demir parçası ya da örs anlamında... İlginç değil mi? Saturn mertebesinin bulunduğu menzilin adı... Örs... İnsan nefsi Saturn örsünde şekillenen ... Saturn, astrolojide büyük, ağır ve zor öğretmenlerden biri. Kısıtlama, engelleme ve zorluklar çıkararak kişinin mizacına göre, bu sıkıntılar ve zorluklar içinde şekillendirir nefsi... ve ruhun erişilmez ve sonsuz manalarına ve "Tevhid"e ermesidir gaye. Önce sınırlar gösterilir, kurallar, kaideler... ve bunlarla ilgili sınavlar başlar.
Başak burcunun 3. ve 16. derecesi aralarında etkili olan bu menzilde Saturn gücü yüksek seviyede hissedilir. Ve haritadaki Saturn'un konumu önemlidir. Gerek Başak burcunun bulunduğu ev konumu, gerekse Saturn'un bulunduğu ev ve konumu bireyin zorlukları ve sıkıntıları tecrübe ettiği alanın etkilerini çok net olarak gösterir. Saturn aynı zamanda aile büyüklerini, baba, dede, ecdad, atalar dediğimiz geçmişe uzanan bağlarımız hakkında da bilgi verir. Onlardan aldığımız yani geçmişten ve atalardan aldığımız yetenekler ve kuvvetlerin de göstergesi olduğu gibi onlardan bize aktarılan zorluk ve sıkıntıların da göstergesi olur.
Ve Saturn mertebesindeki Başak burcunun bu derecelerinde RABB ismi, terbiye edici manasıyla yönetici esma olarak karşımızda durur. Rabb; terbiye etmenin tüm kademelerinde tedricen yetiştiren... yaratılmışlar üzerinde hakim ve sahip olan... demek.
HZ. İBRAHİM VE ATEŞ
Astrolojide genelde Yunan ve Roma tanrı ve tanrıçalarının hikayelerini dinlersiniz genelde ve bu kültürün putatapan çok tanrılı mizacından insanlara ders çıkarılır. Psikolojik tahliller veya davranış biçimleri vs. Elbette bunları tamamen yok farz etmek değil niyetim. Muhakkak bu ilim içinde hakikate işaret eden manaları yadsınamaz. Ama burçlar arasında yol alan Ay menzilleri içinde, Peygamberler ile temsil edilen konumlar, nokta atışı ile manaların hakikatini çerçevelemiş olur. Ve kulda "murad" edilen "irade" açığa çıkar.
Hz. İbrahim Ulul Azim Peygamberleri arasında mertebesi yüksek bir Peygamber. Hatta Peygamberimizin ifadesi ile "dedesi, ceddi, atası"...(Saturn'un ataları ve ceddi temsil ettiği manaları hatırda tutalım.)
Tevhid'in kalbine yerleştiği, hatta rızka dönüştüğü ve hem bedenini hem ruhunu besleyen bir katık ve rızık oluşundan bahseder İbni Arabi hz. ve Hz. İbrahim'i "AŞK" mertebesinde anlatır. Aşk ile Tevhid'in bedende rızka dönüşmesi... Çok ağır bir sınavdan geçer hz. İbrahim. Daha çocukluk döneminde yıldızlara bakarak Rabbi'ni arayışında, sönen, batan ve yokluğa mahkum olan varlıklar aleminde tek bir Allah'ın varlığını ve birliğini bulur. Sonrasında kavmin tüm putlarını kıran ve en büyük putun omzuna baltayı bırakan deha, Nemrud'un öfkesi ile diğer şehirlerden bile izlenen büyük bir ateşin içine atılır Hz. İbrahim.
Etrafında şenlikler yapılan bu ateş günler sonra sönünce görülen şey, hz. İbrahim'in hayatta kanlı canlı duruyor oluşu... hatta güller içinde bir bahçede... İnancın, tevhidin, imanın rızık gibi damarlarda dolaşan kan misali, sadece Rabbi Allah'a güvenin ve inancın mucizesini yaşar.
O, zamanının en büyük devrimcisi, köhnemiş kuralların ve yasaların, atalarından gelen her şeye tapan, heykellerin önünde saygı ve tazimde bulunan, düşüncesizce kabul gören sapkınlığa "dur" diyen, tek başına "ümmet" kabul edilen ferdi... hz. İbrahim.
Ezberletilen ideolojilerin, dinlerin, siyasi görüşlerin değil, hakikatin peşinde koşan devrimcilerin menzili bu menzil... İnsanların hak ve hukuklarını hiçe sayan, bir yandan da uydurdukları dinin ve düzenin tüm sapkın koşullarına karşı "uyanışın" menzili bu menzil... Çünkü Başak burcu, kritik ve analiz eden ve her şeyi inceden inceye araştıran, kılı kırk yaran hassasiyetiyle, dürüstlük, samimimiyet ve doğruluk ilkeleri ile sadece ve sadece "hakikatin" peşindedir. Evet o çok titiz bir temizlik uzmanıdır ve toplumun çirkefleşmiş, yozlaşmış tüm sapkınlıklarına karşı durur, reddeder ve ayrıştırır, saflığın peşinde koşar.
Bu menzilde Rabbin terbiyesi de işte tam bu manalar üzerinde kullarında tecelli eder. Bu durum eski halimize göre daha hassas bir muhasebe içinde bulunmamızı ve yaşamımız içindeki olumsuzlukları ayıklamamızı ve bunu yapamaz isek daha ağır ikazlara muhatap olacağımızı salık verir. Gelen ikazlar ise aslında bir "uyandırma" ve "kendine gel" tokadı gibi... O yüzden yaşamınızda engel ve sıkıntıların arttığı yer her neresi ise oradaki tüm olumsuzlukları nimet kabul edip, anlamak ve idrak etmek vakti. Çünkü "ayrıştırma, eleme" safhası tüm gücüyle aktif olmuş bir halde...
Burada dikkat çeken bir başka unsur ise Başak burcunda Toprak elementinde olan bu hadisenin "Güller" ile taçlanması... Başak, toprak, Gül... Ve ateş elementine karşı toprak elementinin güçlü duruşu ve zaferi önemlidir. Çünkü insan "toprak"tan yaratılmıştır. Ve toprak, suyun olmadığı yerde "abdest alma" eylemini gerçekleştirebileceğimiz "Son Peygamber"in hediyesidir.
TÜRKİYE HARİTASINDA GERİLİM NOKTALARI
Saturn'ün Oğlak burcundaki retro hareketi ve Güneydüğüm kavuşumu geçmişte yapılan hataların sıkıntıları ile yüzleştiriyor. Başak stelyumu Türkiye haritasında üçüncü evde ve kuzeydüğüm ile kavuşumda...
Eğitim, kültür, iletişim, bilim alanları ve ülke komşularıyla ilişkileri,ulaşım, trenler, otomobiller , otobüsler , nakliye araçları ( yerel kara , deniz ve hava yolu ),caddeler,sokaklar,iletişim,telefon, telgraf, postahane, dergiler , gazeteler , süreli yayınlar, basın, radyo, televizyon, söylentiler, dedikodular, halkın fikri , kamuoyu , yazılar , halkın okuduklari , komsu ülkeler , komsu ülkelere gidenler ve oradan gelenler , ilk , orta ve lise öğrencileri , halk kütüphaneleri , ders kitapları , kamu hizmet kuruluşları , devlet ve özel okulları , yerel trafik koşullarını temsil eder.
Bu konular Türkiye'nin 1. evindeki Pluto ile yaptığı sextil açı ile; halkın bu konularda sıkıntılara, baskıya ve dönüşüme mecbur bırakıldığı olumsuz süreçler ile yüzleşileceğini gösteriyor. sadece bu da değil,
Beşinci evdeki Güneşi ile yaptığı sextil,halkın genel mutluluğu ve refahı için, daha olumlu bir sürece adım atmak üzere harekete geçileceğini söylese de Uranus ile karşıt açı, iktidar ve yöneticilerin, iletişim, yazarlar, eğitim, basın yayın konuları ile ilgili adım atmasını zorunlu kılan baskıların geliştiğini ve halkın bu konudaki sabırsızlığının ve gerilimin arttığını gözlemliyorum. Özellikle iletişim kanalları bu konularda yoğun çalışmalar ile bu gerilimi artırabilir.
THUBAN YILDIZI
Yeni Ay ve yeni yıl teması ile kavuşum yapan bu yıldızın en önemli özelliği "yeraltı zenginlik ve kaynakları" ile ilgili olması. Bu sene bu konular Türkiye gündeminden hiç düşmeyecek gibi. Çünkü çevreye verilen zararı engellemek için harekete geçen bir "yıldız".
HİCRİ 1441 "SAPMAZ ÇİZGİ"
Ölüm Odası B Yedi yazılarından birinde "Sapmaz Çizgi" başlığı ile yazdığı yazıda, Hicri 1441 senesine dikkat çeken Şehit Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun şu ifadesi çok dikkat çekici:
"Allah'tan lutfedeceği mucizeyi beklerken duayı icrada arama şuuru hep baki, hep hazır duralım yeni "Hazırol"lara"
Yaşadığımız zamanın tüm sorunlarını ve sıkıntılarını, tıkanıklıklarını ve sapkınlıklarını, yozlaşmış tüm düşünce ve davranışları "MUTLAK FİKRİN GEREKLİLİĞİ" başlığı altında sıkı bir muhasebe ve elekten geçiren Mütefekkir önümüzdeki zorlu sürece hazır olmamız için - hem fikir hem beden hem ruh olarak - ihtar ediyor:
"duayı icrada arama şuuru hep baki" "Hazır olun"
Eyleme geçmeyen yani ameli olmayan fikrin, imanın ve duanın değil, daima hareket halinde olan, gelişen, büyüyen ve muhasebe eden, "saf fikrin" temsilcisi bir nesile hitap ediyor:
"Hazır OL"
"GONK
ANADOLU GERGİNİ"
Güneş, Ay, Merkür, Venüs ve Mars'ın sırasıyla ve eş zamanlı olarak Başak burcundaki stelyumu ile Boğa Burcuna geçen ve "SERETAN" menzilindeki Uranüs'ü de aktif ettiği düşünülünce... bu menzilde "BEDİİ" esmasının aktif olduğunu gözlemliyorum. Bu da demek oluyor ki bu yıl yepyeni ve eşssiz başlangıçlar için, tohumların atıldığı, beklenmedik, sıradışı, ani gelişen ve gerilimli bir senenin önünde duruyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder